GENÇLİK KAVRAMI

 

GENÇLİK KAVRAMININ TANIMI

Gençlik, farklı disiplinlere göre tanımlanabilen interdisipliner bir kavramdır. Genel olarak gençlik dönemi kronolojik açıdan 15-24 yaş aralığı içinde değerlendirilir. En genel anlamda ise gençlik, buluğa erme ile başlayan fizyolojik ve psikolojik değişmeyi içeren, bireyi sosyal olgunluğa hazırlayan bir yaş dönemi olarak tanımlanır.

GENÇLERİN TARİHSEL SÜREÇTE SOSYAL BİR SINIF VE OLGU OLARAK ORTAYA ÇIKIŞI

Gençlik,  Antik dönemden modernite toplumlarına kadar farklı sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sosyo-politik şartlarda “çocukluk” ile “yetişkinlik” evresi arasındaki geçiş dönemini çok kısa yaşamıştır. Bireylerin çocukluk evresinden yetişkinliğe, çeşitli toplumsal süreçlerden ve bu toplumlardaki yetişkinliğe geçiş seremonilerinden yola çıkıldığı görülmüştür. Gençliğin, modernizm ile birlikte gelen şehirleşme, sanayi devrimi ve eğitim alanındaki reformlar sonucu, bugün anladığımız anlamda bir toplumsal kategori olarak ortaya çıkmıştır. Toplumda gençlik döneminin süresinin uzaması ise 19. yüzyıl sonrasında kentleşme, sanayileşme ve okullaşma gibi sosyal süreçlerin vuku bulması sonucu gerçekleşmiştir. Örneğin son yıllarda Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi ülkemiz için de geçerli olan evlenme yaşının yükselmesi (küçük yaşta evlenme oranının azalması), yüksek öğrenim gören, yüksek lisans ve doktora yapan gençlerin sayısındaki artış gibi eskiden ortalama 15-24 yaş arası olarak kabul edilen gençlik döneminin şimdilerde 30’lu yaşlar sınırına dayanmasına neden olmaktadır.

Sanayi toplumuyla birlikte oluşan kentler, yeni sosyal ilişkiler ve sanayileşme şüphesiz yeni iş bölümlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu iş bölümleri köydekinden farklı, yabancılaşmış, ev ve iş arasına  mesafe koymuştur. Toplumda artan işbölümü, bireylerin gitgide daha uzun süreli ve uzmanlaşmış bir eğitim almalarını gerektirecek duruma getirmiştir. Yeni toplumla birlikte bir insanın işçi olabilmek için bile öğrenim görmesi, en azından okuma yazma öğrenmesi gerekmesiyle devam etmiştir. Böylelikle gençlik dönemi insan yaşamının daha çok şey öğrenebildiği bir yetişme dönemi haline gelmiş olmaktadır. Gençlik halinin uzaması, günümüzde gençliğin kendi referans sistemine sahip ayrı bir alt kültür grubu olarak tanımlanıp, kabul edilmesinde de etken bir rol oynamıştır. Gençlerin eğitim, çalışma, sportif etkinlikler gibi bazı istekleri, onları aile bağlarından bağımsız yaşamalarına alıştırmış olup kendi akranlı ile birlikte yeni bağlar kurmasında etkili olmuştur. Akranlarla kurulan bağlar gençlerin aileleriyle olan ilişki beklentilerini zayıflatmıştır. Gençlik, kendi beklentileri doğrultusunda yeni bir hayat oluşturmuş, geleneksel aile işlevlerinin yerini yeni akran işlevleri almıştır.

KUŞAK KAVRAMININ TANIMI

Kuşak yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı dönemin şartlarını yaşayan, aynı kültürel örüntülere sahip, aynı  toplumsal sorunları yaşamış yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği ve nesil olarak tanımlanabilir. Kuşak kavramı yeni bir anlayışta ve yeni bir yaşama duygusunda, yeni biçimlerde birleşen, eskiden belirgin çizgilerle ayrılan bireyler topluluğu olarak da ifade edilmektedir.

Kuşaklar;

Gelenekselciler (1925-1945),

Bebek patlaması (1946-1964),

X kuşağı (1965-1979),

Y kuşağı (1980-2001),

Z kuşağı (2000-2020!)  şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Y ve Z kuşağı, günümüzde halen yaşamaktadır ve 5-40 yaş aralığında bulundukları için toplumun çoğu alanında aktif oldukları söylenebilir. 5-19 arası Z kuşağı, 20-40 yaş arası ise kuşağı olarak kümelenmiştir. Y ve Z kuşağı dijital kuşak olarak tanımlanabilir. Çünkü Y kuşağının başlarından itibaren televizyon, bilgisayar telefon gibi icatlar yaygın olarak kullanılıyordu. Ayrıca bilgisayar teknolojisi Y ve Z kuşağında, devlet işleri, eğitim, güvenlik gibi formel şekilde; eğlence, oyun, vakit geçirme  gibi informel şekilde de kullanıldığı söylenebilir. Y ve Z kuşağı gençler doğrudan bu hayata, bu teknolojilerle doğdular. Onlar için teknoloji takip edilmesi ya da edilmemesi tercih meselesi olan bir şeyden ziyade bedenin bir uzvu kadar doğallaşmış durumdadır.

 

Y kuşağının günümüzdeki yaş aralığı 20-40 arasıdır. Bu kuşağı; yaratıcı, özgürlüklerine düşkün ve teknoloji tutkunu olarak tanımlayabiliriz. Günlerinin çoğunu dijital ortamda geçirmektedirler. Giyim tarzları oldukça serbesttir. Örneğin, kısa rahat tişörtler, kapri pantolonlar, parmak arası terlik giymeleri tarzlarının bir parçasıdır. Çalışmayı sevenler ama hayatlarının tamamının iş olmasını istemezler. Oturarak çalışmayı severler. Çok-kültürlü toleransa sahiptirler. Kendinden emin oldukları söylenemez. Yaşadıkları olaylar karşısında iyimserdirler. Bir çalışma ortamında takım çalışması yapmaya müsaittirler.

Z kuşağının günümüzdeki yaş aralığı 5-19 arasıdır. Z kuşağına "derin duygusallık" tanımı yapılabilir. Bu kuşak, derin duygusallığı temsil ediyor. Y kuşağına göre çok daha normatiftirler. Toplumsal kurallara uyarlar; trafik kuralları, insanlar arasındaki formel ilişki kurallarına, sağlık kuralları, eğitim kuralları gibi hatta öğretmenlerin koyduğu kurallara uymaya daha özenlidirler. Emniyet kemeri kuralını dikkate alırlar. Y kuşağına göre daha aktivistlerdir. Gönüllü olarak çalışmayı severler. Birlik ve beraberliğe inanırlar. Y kuşağına göre yaşadıkları olaylar karşısında daha gerçekçi davranırlar ve kendinden emindirler.

Y kuşağı Türkiye nüfusunun yaklaşık %35'ini oluşturmaktadır. Toplumun her çarkında yer almaktadırlar. Milletvekili, öğretmen, mühendis, işçi, patron, CEO vs. gibi yerlerde bulunmaları aynı zamanda bir sonraki nesli yetiştirmektedirler. Bu anlamda Y kuşağı öğretici ve geliştirici konumdadır. Türkiye'nin sallantılı dönemlerinde bulunmaktadırlar. Körfez savaşı, 11 Eylül, Irak savaşı, 15 Temmuz darbesi gibi olayları doğrudan tecrübe etmişlerdir. Y kuşağı ABD örnekleminde, geleneksel olmayan aile ortamında yaşamaktadırlar. Ayrıca diğer nesillere kıyasla, dinle ilgileri daha az ve asker karşı  ilgisizdirler. Diğer taraftan, bazı hususlarda, diğer kuşaklara kıyasla, daha muhafazakar gibi görünmektedir. Mesela, ABD’de yapılan araştırmaya göre, gençlerin yüzde 70’i, liselerde uyuşturucu kullanımı konusunda hiç tolerans gösterilmemesi gerektiğini düşünmektedir. 15-19 yaş arası kızların hamilelik, kürtaj ve doğum oranları da 1990’dan beri sürekli azalmaktadır. Aynı zamanda, Y kuşağı, kişisel olarak kendilerini, eski kuşaklara kıyasla daha liberal kabul etmektedirler. Evlenme yaşları 28’e yükselmiştir. ABD’de; bekâr kadınların çocuk sahibi olmaları, insanların evlenmeden birlikte yaşamaları, farklı ırklardan insanların birbirleriyle evlenmeleri, eşcinsel çiftlerin evlenmeleri ve çocuk sahibi olmaları vb. konular, milenyum kuşağının üçte birinin tolerans gösterdikleri konulardır.

 

 Z kuşağı Türkiye nüfusunun %17'sini oluşturmaktadır. Şu an 5-19 yaşları arasındadır. Hızlı öğrenmeleri ve geliştirmeleri, normatif olmaları dolayısıyla Vehbi Bayhan'ın "Kristal çocuklar" diye adlandırdığı Z kuşağı, Türkiye'de bir çok dijital sistemin yaygınlaşmış haliyle tanıştılar; daha doğar doğmaz dijitalliği kucaklarında tabletleriyle bir şeyler izlerken keşfetmeye başladılar. Çocukluklarını dışarıda Y kuşağına göre daha az vakit geçirerek yaşadılar. Bu nedenle geleneksel çocuk oyunları yerini tablete, bilgisayara bıraktı ya da taşındı. Z kuşağının gençleri bu dijital iktidarı devam ettirmekle meşgul oldular. Dijital üretime yazılım, tasarım gibi alanlarda katkıda bulundular. Bu anlamda genç yaşta ekonomide yer almaya başladılar. Şu anda yeryüzünde değişik bilinç seviyelerinde yaşayan insanların ve toplumların eksi ve artılarını ayna gibi anında yansıtarak kendilerini tanımalarına ve ruhsal gelişimlerini hızlandırmalarına katalizör olmak üzere buradalar. Dünya'da Z kuşağı, dijital üretimin yapıldığı asıl kuşak olarak görülüyor. Dünya'yı saran sosyal medya için içerikler geliştiren Z kuşağı, kendi gerçekliklerini yaşamakta ve geleneksellikten haylice uzak kalmaktadırlar. Hiyerarşik değil yatay ilişkilerin öne çıktığı postmodern bir dünyada var oldular. Bu sebeple, çoğunluğu otorite yerine yatay ve gevşek ilişkilerden hoşlanıyor. Aktör olmayı ve takdir edilmeyi seviyorlar. Z kuşağı uzaktan da ilişki kurabildikleri için yalnız yaşadıkları ve yaşayabilecekleri söylenebilir.

 

KAYNAKÇA

1.    SANAYİ TOPLUMUMUZDAN SANAYİ SONRASI TOPLUMA FARKLILAŞAN GENÇLİK HAREKETLERİNİN SOSYOLOJİK GÖRÜNÜMÜ, M.CEM.ŞAHİN

2.    MİLENYUM VEYA (Y) KUŞAĞI GENÇLİĞİN SOSYOLOJİK BAĞLAMI, VEHBİ BAYHAN

3.    GENÇLİK SOSYOLOJİSİ YAZILARI, MAHMUT TEZCAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsanın Evrimi ve Yaratılış Teorisi: Evrimsel Antropoloji

GENÇLİK SOSYOLOJİSİ - KUŞAK KAVRAMI VE Y-Z KUŞAĞI DEĞERLENDİRMESİ

GENÇLİK SOSYOLOJİSİ - KAVRAMSAL VE OLGUSAL DEĞERLENDİRME